06 Nisan 2010

HER ŞEYİN KAYDOLDUĞUNDAN EMİN DEĞİL MİSİNİZ?

KAYIT-KAYITLI

4-NİSA- Kadınlar Suresi
81. Ve yekulune taatün fe iza berazu min ındike beyyete taifetüm minhüm ğayrallezı tekul vallahü yektübü ma yübeyyitun fe a'rıd anhüm ve tevekkel alellah ve kefa billahi vekıla


Diyanet Vakfı 81. "Başüstüne" derler, ama yanından ayrılınca onlardan bir kısmı, senin dediğinden başkasını gizlice kurar. Allah da onların gizlice kurduklarını yazar. Sen onlara aldırma ve Allah'a dayan; sana vekil olarak Allah yeter.





6-ENAM- Davar Suresi
61. Ve hüvel kahiru fevka ıbadihı ve yürsilü aleyküm hafezah hatta iza cae ehadekümül mevtü teveffethü rusülüna ve hüm la yüferritun

Ali Bulaç 61- O, kulları üzerinde kahredici (kahhar) olandır. Size koruyucular gönderiyor. Sonunda sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, elçilerimiz onun 'hayatına son verirler.' Onlar (bu işte, ne eksik ne fazla) kusur etmezler.
Diyanet Vakfı 61. O, kullarının üstünde yegâne kudret ve tasarruf sahibidir. Size koruyucular gönderir. Nihayet birinize ölüm geldi mi elçilerimiz (görevli melekler) onun canını alırlar. Onlar vazifede kusur etmezler.




________________________________________

10-YUNUS- Yunus Suresi
21. Ve iza ezaknen nase rahmetem mim ba'di darrae messethüm iza lehüm merun fı ayatina kulillahü esrau mekra inne rusülena yektübune ma temkürun

Ali Bulaç 21- İnsanlara, şiddetli bir sıkıntı dokunduktan sonra, bir rahmet dokundurduğumuz zaman, ayetlerimiz konusunda hileli bir düzen kurmak (bir entrika çevirmek) onlar için (bir alışkanlık ve kötü bir edinim)dir. De ki: 'Düzen kurmada (karşılık vermede) Allah daha hızlıdır. Şüphesiz, bizim elçilerimiz, sizin ‘geliştirmekte olduğunuz düzenleri’ yazmaktadırlar.'
Diyanet Vakfı 21. Kendilerine dokunan (kıtlık ve hastalık gibi) bir sıkıntıdan sonra insanlara bir rahmet (esenlik) tattırdığımız zaman, bir de bakarsın ki âyetlerimiz hakkında onların bir tuzağı vardır. De ki: Allah'ın tuzağı daha süratlidir. Şüphesiz elçilerimiz kurduğunuz tuzakları yazıyorlar.







18-KEHF- Mağara Suresi
49. Ve vüdıal kitabü fe teral mücrimıne müşfikıyne mimma fıhi ve yekulune ya veyletena mali hazel kitabi la yüğadiru sağıyratev ve la kebıraten illa ahsaha ve vecedu ma amilu hadıra ve la yazlimü rabbüke ehada


Ali Bulaç 49- (Önlerine) Kitap konulmuştur; artık suçlu-günahkarların, onda olanlardan dolayı dehşetle-korkuya kapıldıklarını görürsün. Derler ki: 'Eyvahlar bize, bu kitaba ne oluyor ki, küçük büyük bırakmayıp her şeyi sayıp-döküyor?' Yapıp-ettiklerini (önlerinde) hazır bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye zulmetmez.
Diyanet Vakfı 49. Kitap ortaya konmuştur: Suçluların, onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. "Vay halimize! derler, bu nasıl kitapmış! Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın (yaptıklarımızın) hepsini sayıp dökmüş!" BöyIece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.





19-MERYEM- Meryem Suresi
77. E fe raeytellezı kefera bi ayatina ve kale leuteyenne malev ve veleda

78. Ettaleal ğaybe emittehaze ınder rahmani ahda

79. Kella senektübü ma yekulü ve nemüddü lehu minel azabi


Diyanet Vakfı 77. (Resûlüm!) Âyetlerimizi inkâr eden ve "Muhakkak surette bana mal ve evlât verilecek" diyen adamı gördün mü?
Diyanet Vakfı 78. O, gaybı mı bildi, yoksa Allah'ın katından bir söz mü aldı?

Ali Bulaç 79- Asla; demekte olduğunu yazacağız ve onun için azabta(n) da süre tanıdıkça tanıyacağız.
Diyanet Vakfı 79. Kesinlikle hayır! Biz onun söylediğini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız.


36-YASİN- Ya-Sin Suresi

12. İnna nahnü nuhyil mevta ve nektübü ma kaddemu ve asarahüm ve külle şey'in ahsaynahü fı imamim mübiyn

Ali Bulaç 12- Şüphesiz biz, ölüleri biz diriltiriz; onların önden takdim ettiklerini ve eserlerini biz yazarız. Biz her şeyi, apaçık bir kitapta tesbit edip korumuşuz.
Diyanet Vakfı 12. Şüphesiz ölüleri ancak biz diriltiriz. Onların yaptıkları her işi, bıraktıkları her izi yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (levh-i mahfuz'da) sayıp yazmışızdır.


45-CASİYE- Diz Çöküş Suresi
29. Haza kitabuna yentıku aleyküm bil hakk inna künna nestensihu ma küntüm ta'melun
28- O gün sen, her ümmeti diz üstü çökmüş (veya toplanmış) olarak görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağrılır. 'Bugün yaptıklarınızla karşılık göreceksiniz.'

Ali Bulaç 29- 'Bu bizim kitabımızdır; sizin aleyhinizde hak ile konuşuyor. Gerçekten biz yaptıklarınızı yazıyorduk.'
Diyanet Vakfı 29. "Bu, yüzünüze karşı gerçeği söyleyen kitabımızdır. Çünkü biz, yaptıklarınızı kaydediyorduk."




________________________________________
30- Artık iman edip salih amellerde bulunanlara gelince; Rableri onları kendi rahmetine sokar. İşte apaçık olan 'büyük mutluluk ve kurtuluş' budur.


50-KAF- Kaf Suresi
4. Kad alimna ma tenkusul erdu minhum ve ındena kitabun hafıyz

Ali Bulaç 4- Doğrusu Biz, yerin onlardan ne eksilttiğini bilmişizdir. Katımızda (bütün bunları) saklayıp-koruyan bir kitap vardır.
Diyanet Vakfı 4. Biz, toprağın onlardan neleri eksilttiğini kesinlikle bilmekteyiz. Yanımızda o bilgileri koruyan bir kitap vardır.
Edip Yüksel 4. Yeryüzünün onlardan kimi alıp götürdüğünü bilmişizdir. Yanımızda koruyan bir kayıt vardır.

17. İz yetelekkal mutelekkıyani anil yemini ve aniş şimali kaıyd


Ali Bulaç 17- Onun sağında ve solunda oturan iki yazıcı kaydederlerken
Diyanet Vakfı l7. İki melek (insanın) sağında ve solunda oturarak yaptıklarını yazmaktadırlar.
Edip Yüksel 17. Sağında ve solunda iki alıcı melek oturmuş kaydetmektedirler.
Elmalılı Hamdi Yazır 17-İki zabıt memuru (melek), sağda ve solda oturmuş zabıt tutarlarken.
Süleyman Ateş 17. Onun sağında ve solunda oturan iki alıcı (melek, onun sözlerini ve işlerini) kaydetmektedir.
Yaşar Nuri Öztürk 17 Sağında ve solunda oturmuş iki görevli, kayıt yapmaktadır.


18. Ma yelfizu min kavlin illa ledeyhi rakıybun atid


Ali Bulaç 18- O, söz olarak (herhangi bir şey) söylemeyiversin, mutlaka yanında hazır bir gözetleyici vardır.
Diyanet Vakfı 18. İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın.
Edip Yüksel 18. Yanında gözetleyen tanıklar olmaksızın ağzından bir söz çıkmaz.
Elmalılı Hamdi Yazır 18-Her ne söz söylerse, mutlaka yanında hazır bir gözcü vardır.
Süleyman Ateş 18. (İnsan,) Hiçbir söz söylemez ki yanında kendisini gözetleyen, dediklerini zapteden (bir melek) hazır bulunmasın.
Yaşar Nuri Öztürk 18 Bir söz sarfetmeye dursun, yanındaki gözcü hemen zaptediverir.



53-NECM- Yıldız Suresi
31. Ve lillahi ma fis semavati ve ma fil erdı li yecziyellezine esau bima amilu ve yecziyellezine ahsenu bil husna
Necm
(31) Göklerde ne var, yerde ne varsa hep Allah'ındır. Böyle olduğu için, sapanı ve doğru yolda olanı pek iyi bildiği, yaptıklarını kaydettiği içindir ki, kötülük işleyenleri, yaptıklarının karşılığı ile cezalandırarak, iyi hareket edenlere de en güzel mükâfatı verecektir.


Ali Bulaç 31- Göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır; öyle ki, kötülükte bulunanları, yaptıkları dolayısıyla cezalandırır, güzel davranışta bulunanları da daha güzeliyle ödüllendirir.
Diyanet Vakfı 31. Göklerde ve yerde bulunanlar hep Allah'ındır. Bu, Allah'ın, kötülük edenleri yaptıklarıyla cezalandırması, güzel davrananları da daha güzeliyle mükâfatlandırması içindir.


Süleyman Ateş 31. Göklerde ve yerde bulunan herşey Allah'ındır. (Bunları yaratmıştır) Ki kötülük edenleri, yaptıklarıyle cezalandırsın, güzel davrananları da güzellikle mükafatlandırsın.


54-KAMER- Ay Suresi
52-Ve kullu şey'in fealuhu fiz zubur

Ali Bulaç 52- Onların işlemiş oldukları her şey kitaplarda (yazılı)dır.
Diyanet Vakfı 52. Yaptıkları her şey kitaplarda (amel defterlerinde) mevcuttur.






53-kullu sağıyriv ve kebirim mustetar

Ali Bulaç 53- Küçük, büyük her şey satır satır (yazılı)dır.
Diyanet Vakfı 53. Küçük büyük her şey satır satır yazılmıştır.
Edip Yüksel 53. Küçük ve büyük hepsi yazılmıştır.





54-İnnel muttekıyne fi cennativ ve neher

Ali Bulaç 54- Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nehir (çevresin)dedirler.
Diyanet Vakfı 54. Takvâ sahipleri cennetlerde ve ırmakların kenarlarındadır.
Edip Yüksel 54. Erdemliler, cennetler (bahçeler) ve ırmaklar içindedir.
Elmalılı Hamdi Yazır 54-Şüphesiz takva sahipteri cennetterde nur içindedirler.
Süleyman Ateş 54. Korunanlar cennetlerde ırmaklar(ın kenarın)dadırlar.
Yaşar Nuri Öztürk 54 Korunup sakınanlar; bahçelerde, nehir kıyılarındadır.
________________________________________


55-Fi mak'adi sıdkın ınde melikim muktedir


Ali Bulaç 55- Çok kudretli, mülkünün sonu olmayan (Allah)ın yanında doğruluk makamındadırlar.
Diyanet Vakfı 55 Güçlü ve Yüce Allah'ın huzurunda hak meclisindedirler.
Edip Yüksel 55. Güçlü Kralın yanında onurlu makamlardadırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır 55-Kudretine nihayet olmayan padişahlar padişahının yüce huzurunda doğrulara has mecliste!




72-CİNN- Cin Suresi
28. Liya'leme en kad ebleğu risalati rabbihim ve ehata bima lediyhim ve ahsa kulle şey'in 'adeden.

Ali Bulaç 28- Öyle ki onların, Rablerinden gelen risaleti (insanlara gönderilenleri) tebliğ ettiklerini bilsin. (Allah,) onların nezdinde olanları sarıp-kuşatmış ve her şeyi sayı olarak da sayıp-tesbit etmiştir.
Diyanet Vakfı 28. Ki böylece onların (peygamberlerin), Rablerinin gönderdiklerini hakkıyla tebliğ ettiklerini bilsin. (Allah) onların nezdinde olup bitenleri çepeçevre kuşatmış ve her şeyi bir bir saymıştır (kaydetmiştir).
Edip Yüksel 28. Böylece, elçilerin Rab'lerinin mesajını ilettikleri ortaya çıksın. O onların yaptıklarını tümüyle kuşatmıştır ve herşeyi sayı olarak hesaplamıştır.
Elmalılı Hamdi Yazır 28-Rablerinin gönderdiklerini hakkıyla ulaştırmış olduklarını, onlarda bulunan her şeyi kuşattığını ve herşeyi bir bir saymış olduğunu bilsin diye.
Süleyman Ateş 28. (Böyle yapar) Ki onların, Rablerinin kendilerine verdiği mesajları duyurduklarını bilsin. Allah, onlarda bulunan herşeyi (bilgisiyle) kuşatmıştır ve herşeyi bir bir saymış(hesabetmiş)tir.
Yaşar Nuri Öztürk 28 Ki onların, Rablerinin elçiliklerini hedefine tam ulaştırdıklarını bilsin. Allah, onların katında bulunan şeyleri kuşatmış ve her şeyi inceden inceye sayıya bağlamıştır.



78-NEBE- Haber Suresi

29. Ve kulle şey'in ahsaynahü kitaben.
Ali Bulaç 29- Oysa biz, her şeyi yazıp saymışızdır.
Diyanet Vakfı 29. Biz ise her şeyi bir kitapta sayıp yazmışızdır.






ABESE- Surat Asma Suresi
13. Fiy suhufin mukerremetin.

Ali Bulaç 13- O (Kur'an), 'şerefli-üstün' sahifelerdedir.
Diyanet Vakfı l3.O, değerli sahifelerdir,
Edip Yüksel 13. Onurlu kitaplardadır,





14 Merfu'atin mutahheretin.



Ali Bulaç 14- Yüceltilmiş, tertemiz (mutahhar) kılınmış.
Diyanet Vakfı l4.Tertemiz kılınmış, yüce makamlara kaldırılmış mukaddes sahifelerde,
Edip Yüksel 14. Yüce ve temiz.






15-Bieydin seferetin.


Ali Bulaç 15- Katiplerin ellerinde.
Diyanet Vakfı l5.Kâtiplerin ellerindedir ,
Edip Yüksel 15. Elçilerin elleriyle (yazılmıştır).
Elmalılı Hamdi Yazır 15-yazıcıların ellerinde,




16-Kiramin bereretin.




Ali Bulaç 16- (Ki onlar,) Üstün değerli, 'iyilik ve dürüstlük sembolü.'
Diyanet Vakfı l6.Değerli ve güvenilir katiplerin.
Edip Yüksel 16. Onurlu ve güzel huylu (elçiler).
Elmalılı Hamdi Yazır 16-şerefli, takva sahibi yazıcıların.
Süleyman Ateş 16. Değerli, iyi (yazıcıların).
Yaşar Nuri Öztürk 16 Ak-pak, mübarek yazıcıların.



82-İNFİTAR- Yarılma Suresi
9. Kella bel tukezzibune biddiyni.

Ali Bulaç 9- Asla, hayır; siz dini yalanlıyorsunuz;
Diyanet Vakfı 9. Hayır! Siz yine de dini yalanlıyorsunuz.






10 Ve inne 'aleykum lehafizıyne.


Ali Bulaç 10- Oysa gerçekten üzerinizde koruyucular var,
Diyanet Vakfı 10.Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler var,
Edip Yüksel 10. Halbuki üstünüzde koruyucular vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır 10-Halbuki, üzerinizde gözcüler var.
Süleyman Ateş 10. Oysa üzerinizde koruyucu(yaptıklarınızı zabtedici melek)ler vardır;
Yaşar Nuri Öztürk 10 Ve şu kuşkusuz ki, sizin üzerinizde koruyucular-bekçiler var.
________________________________________


11. Kiramen katibiyne.


Ali Bulaç 11- 'Şerefli-üstün' yazıcılar.
Diyanet Vakfı 11.Değerli yazıcılar var,
Edip Yüksel 11. Onlar onurlu kayıtçılardır.
Elmalılı Hamdi Yazır 11-Değerli, dürüst katipler.
Süleyman Ateş 11. Değerli yazıcılar,
Yaşar Nuri Öztürk 11 Çok değerli yazıcılar,



12 -Ya'lemune ma tef'alune



Ali Bulaç 12- Her yapmakta olduğunuzu bilirler.
Diyanet Vakfı 12.Onlar, yapmakta olduklarınızı bilirler.
Edip Yüksel 12. Yaptıklarınızı bilirler.
Elmalılı Hamdi Yazır 12-Her ne yaparsanız biliyorlar.
Süleyman Ateş 12. Yaptığınız herşeyi bilirler.
Yaşar Nuri Öztürk 12 Bilirler yapmakta olduğunuzu.

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa