29 Kasım 2007

KURAN SENİNLE KONUŞUYOR-1-SECDE AYETLERİ

KURAN SENİNLE KONUŞUYOR-1

DİYANETE GÖRE VE GENELDE KABUL EDİLEN TİLAVET SECDESİ GEREKLİ DENİLEN 14 AYET VE MEALLERİ-(NOT-A-BAKINIZ)



1- 7-ARAF-206

206. İnnellezıne ınde rabbike la yestekbirune an ıbadetihı ve yüsebbihune hu ve lehu yescüdun

Ali Bulaç 206- Şüphesiz Rabbinin katında olanlar, O'na ibadet etmekten büyüklenmezler; O'nu tesbih ederler ve yalnız O'na secde ederler.
Diyanet Vakfı 206. Kuşkusuz Rabbin katındakiler O'na kulluk etmekten kibirlenmezler, O'nu tesbih eder ve yalnız O'na secde ederler.
Edip Yüksel 7:206 Rabbinin yanındakiler, ona kulluk etmekten kaçınıp büyüklenmezler, O'nu yüceltirler ve O'na secde ederler.
Elmalılı Hamdi Yazır 206-Zira Rabbinin yanında olanlar, O'na ibadet etmekten asla kibirlenmezler. Hep O'nu tespih ederler ve yalnız O'na secde ederler!
Süleyman Ateş 206. Rabbinin yanında olanlar, büyüklük taslayıp O'na kulluktan geri kalmazlar, (daima) O'nu tesbih ederler ve O'na secde ederler.
Yaşar Nuri Öztürk 206 Rabbinin katında olanlar, büyüklük taslayıp O'na ibadetten yüz çevirmezler; O'nu tespih ederler ve yalnız O'na secde ederler.
________________________________________




2- 13-RAD-15

15. Ve lillahi yescüdü men fis semavati vel ard tav'av ve kerhev ve zılalühüm bil ğudüvvi vel asal

Ali Bulaç 15- Göklerde ve yerde her ne varsa -isteyerek de olsa, istemeyerek de olsa- Allah'a secde eder. Sabah akşam gölgeleri de (O'na secde eder).
Diyanet Vakfı 15. Göklerde ve yerde bulunanlar da onların gölgeleri de sabah akşam ister istemez sadece Allah'a secde ederler.
Edip Yüksel 15. Göklerde ve yerde olan herkes ister istemez ALLAH'a secde eder. Gölgeleri de sabah akşam...
Elmalılı Hamdi Yazır 15-Oysa göklerde ve yerde ne varsa, ister istemez kendileri de gölgeleri de sabah akşam Allah'a secde eder.
Süleyman Ateş 15. Göklerde ve yerde olanların hepsi, ister istemez Allh'a secde ederler. Gölgeleri de sabah akşam (uzanıp kısalarak O'na secde etmektedirler).
Yaşar Nuri Öztürk 15 Göklerde ve yerde kim varsa gölgeleriyle birlikte ister istemez ve sabah-akşam Allah'a secde eder.

3- 16-NAHL-49

49. Ve lillahi yescüdü ma fis semavati ve ma fil erdı min dabbetiv vel melaiketüe hüm la yestekbirun

Ali Bulaç 49- Göklerde ve yerde olan ne varsa, canlılar ve melekler Allah'a secde ederler ve büyüklük taslamazlar.
Diyanet Vakfı 49. Göklerde bulunanlar, yerdeki canlılar ve bütün melekler, büyüklük taslamadan Allah'a secde ederler.
Edip Yüksel 49. Göklerde ve yerde bulunan tüm yaratıklar ve melekler ALLAH'a secde ederler ve büyüklük taslamazlar.
Elmalılı Hamdi Yazır 49-Göklerde ve yerde gerek canlı gerek melek kısmından ne varsa hepsi büyüklük taslamadan Allah'a secde ederler.
Süleyman Ateş 49. Göklerde ve yerde bulunan canlıların, meleklerin hepsi Allah'a secde ederler, onlar asla büyük taslamazlar.
Yaşar Nuri Öztürk 49 Göklerdeki ve yerdeki canlı şeyler de melekler de yalnız Allah'a secde ederler ve hiç de büyüklük taslamazlar

4- 17-İSRA-107

107. Kul aminu bihı ev la tü'minu innellezıne utül ılme min kablihı iza yütla aleyhim yehırrune lil ezkani sücceda

Ali Bulaç 107- De ki: 'İster ona inanın, ister inanmayın: O, daha önce kendilerine ilim verilenlere okunduğu zaman, çenelerinin üstüne kapanarak secde ederler.'
Diyanet Vakfı 107. De ki: Siz ona ister inanın, ister inanmayın; şu bir gerçek ki, bundan önce kendilerine ilim verilen kimselere o (Kur'an) okununca, derhal yüz üstü secdeye kapanırlar.
Edip Yüksel 107. De ki: "Ona ister inanın, ister inanmayın!" Daha önce kendilerine bilgi verilmiş olanlara okunduğu zaman secde ederek yüz üstü kapanırlar
Elmalılı Hamdi Yazır 107-De ki: "İster ona inanın, ister inanmayın; zira bundan önce kendilerine bilgi verilmiş olanlara okununca çeneleri üstü secdelere kapanıyorlar ve diyorlar ki:
Süleyman Ateş 107. De ki: "Siz ister ona inanın, ister inanmayın, O, daha önce kendilerine bilgi verilenlere okunduğu zaman onlar, derhal çeneleri üstüne secdeye kapanırlar."
Yaşar Nuri Öztürk 107 De ki: "İster inanın ona, ister inanmayın. O, kendilerine daha önce ilim verilmiş olanlara okunduğunda, onlar, çeneleri üstü secdelere kapanıyorlar."
________________________________________

BURADA SADECE 107.AYET SECDE İÇİN YAZILI. ANCAK DEVAM EDEN İKİ AYETİN DE OKUNMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM. O NEDENDEN EKLEDİM.

108. Ve yekulune sübhane rabbina in kane va'dü rabbina le mef'ula
109. Ve yehırrune lil ezkani yebkune ve yezıdühüm huşua
Ali Bulaç 108- Ve derler ki: 'Rabbimiz yücedir, Rabbimizin va'di elbette gerçekleşmiş bulunuyor.'
Diyanet Vakfı 108. Ve derlerdi ki: Rabbimizi tesbih ederiz. Rabbimizin vâdi mutlaka yerine getirilir.
Edip Yüksel 108. "Rabbimiz yücedir. Rabbimizin sözü gerçekleşmiştir," derler
Elmalılı Hamdi Yazır 108-Rabbimizi tenzih ederiz. Gerçekten Rabbimizin va'di kesinlikle gerçekleşmiş bulunuyor;
Süleyman Ateş 108. Rabbimizin şanı yücedir, gerçekten Rabbimizin sözü mutlaka yerine getirilir! derler.
Yaşar Nuri Öztürk 108 Ve diyorlar: "Rabbimizin şanı yücedir, Rabbimizin vaadi mutlaka gerçekleşecektir!"
________________________________________
Ali Bulaç 109- Çeneleri üstüne kapanıp ağlıyorlar ve (Kur'an) onların huşu (saygı dolu korku)larını arttırıyor.
Diyanet Vakfı 109. Ağlayarak yüz üstü yere kapanırlar. (Kur'an okumak) onların saygısını artırır.
Edip Yüksel 109. Ağlayarak yüz üstü kapanırlar; çünkü o (ayetler) onların saygısını arttırır.
Elmalılı Hamdi Yazır 109-Ve ağlayarak çeneleri üstü kapanıyorlar; o onların ürpertilerini de artırıyor.
Süleyman Ateş 109. Ağlayarak çeneleri üstüne kapanırlar ve Kur'an onların derin saygısını artırır.
Yaşar Nuri Öztürk 109 Ağlayarak çeneleri üstü kapanıyorlar; o onların huşûunu artırıyor.
________________________________________


5- 19-MERYEM-58

58. Ülaikellezıne en'amellahü aleyhim minen nebiyyıne min zürriyyeti ademe ve mimmen hamelna mea nuhıv ve min zürriyyeti ibrahıme ve israıle ve mimmen hedeyna vectebeyna iza tütla aleyhim ayatür rahmani harru süccedev ve bükiyya

Ali Bulaç 58- İşte bunlar; kendilerine Allah'ın nimet verdiği peygamberlerdendir; Adem'in soyundan, Nuh ile birlikte taşıdıklarımız (insan nesillerin)den, İbrahim ve İsrail (Yakup)in soyundan, doğru yola eriştirdiklerimizden ve seçtiklerimizdendirler. Onlara Rahmanın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdeye kapanırlar.
Diyanet Vakfı 58. İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerden, Âdem'in soyundan, Nuh ile birlikte (gemide) taşıdıklarımızdan, İbrahim ve İsrail (Ya'kub) 'in soyundan, doğruya ulaştırdığımız ve seçkin kıldığımız kimselerdendir. Onlara, çok merhametli olan Allah'ın âyetleri okunduğunda ağlayarak secdeye kapanırlardı.
Edip Yüksel 58. İşte bunlar, ALLAH'ın nimetlendirdiği peygamberlerin bir kısmıdır. Adem'in soyundan, Nuh ile birlikte taşıdıklarımızdan, İbrahim'in ve İsrail'in soyundan... Doğruya ulaştırdığımız ve seçtiğimiz kimselerdir onlar. Kendilerine Rahman'ın ayetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye varırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır 58-İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerden Adem, soyundan, Nuh ile birlikte taşıdıklarımızdan İbrahim ile İsmail'in soyundan hidayete erdirdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdendirler. Kendilerine Rahmanın ayetleri okunduğu zaman, ağlayarak secdeye kapanırlardı.
Süleyman Ateş 58. İşte bunlar; Allah'ın ni'met verdiği peygamberlerden, Adem, neslinden, Nuh ile beraber gemide taşıdıklarımızın neslinden, İbrahim ve İsrail (Ya'kub) neslinden, yol gösterdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdendir. Onlara Rahman'ın ayetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı.
Yaşar Nuri Öztürk 58 İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimet lütfettiği peygamberlerdendir: Âdem'in soyundan, Nûh'la birlikte taşıdıklarımızdan, İbrahim ve İsrail'in soyundan, kılavuzluk edip seçtiğimiz kimselerden. Kendilerine Rahman'ın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdelere kapanırlardı.
________________________________________

6- 22-HACC-18

18. E lem tera ennellahe yescüdü lehu men fıs semavati ve men fil erdı veş şemsü vel kameru ven nücumü vel cibalü veş şeceru ved devabbü ve kesırum minen nas ve kesırun hakka aleyhil azab ve mey yühinillahü fe ma lehu min mükrim innellahe yef'alü ma yeşa'

Ali Bulaç 18- Görmedin mi ki, gerçekten, göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu Allah'a secde etmektedirler. Birçoğu üzerine azab hak olmuştur. Allah kimi aşağılık kılarsa, artık onun için bir yüceltici yoktur. Şüphesiz Allah, dilediğini yapar.
Diyanet Vakfı 18. Görmez misin ki, göklerde olanlar ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah'a secde ediyor; birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah kimi hor ve hakir kılarsa, artık onu değerli kılacak bir kimse yoktur. Şüphesiz Allah dilediğini yapar.
Edip Yüksel 18. Göklerde ve yerde bulunan kimselerin, güneşin, ayın, yıldızların, dağların, ağaçların, hayvanların ve insanlardan bir çok kişinin ALLAH'a secde ettiklerini (boyun eğdiklerini) görmez misin? Bir çok kişi de azabı hakketmiştir. ALLAH'ın alçalttığını hiç kimse onurlu kılamaz. ALLAH dilediğini yapar.
Elmalılı Hamdi Yazır 18-Görmedin mi göklerdeki kimseler, yerdeki kimseler güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, bütün hayvanlar ve insanlardan birçoğu hep Allah'a secde ediyorlar. Bir çoğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah her kimi de hakir ve zelil ederse artık ona ikram edecek yoktur. Şüphesiz Allah, dilediğini yapar.
Süleyman Ateş 18. Görmedin mi (baksana), göklerde, yerde bulunan kimseler, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu hep Allah'a secde ediyorlar! Ama birçoğuna da azab hak olmuştur. Allah kimi aşağılatırsa artık ona değer veren olmaz. Allah, dilediğini yapar.
Yaşar Nuri Öztürk 18 Görmedin mi göklerdeki kimseler, yerdeki kimseler, Güneş, Ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu hep Allah'a secde ediyor. Birçoğunun da üzerine azap hak olmuştur. Allah'ın hakir kıldığına ikramda bulunan olmaz. Allah, dilediğini yapar.
________________________________________

7- 25-FURKAN-60

60. Ve iza kıyle lehümüscüdu lir rahmani kalu ve mer rahmanü e nescüdü li ma te'müruna ve zadehüm nüfura

Ali Bulaç 60- Onlara: 'Rahmana secde edin' denildiği zaman, 'Rahman da neymiş? Biz senin bize emrettiğine mi secde edecek mişiz?' derler ve (bu,) onların nefretini arttırır.
Diyanet Vakfı 60. Onlara: Rahmân'a secde edin! denildiği zaman: "Rahmân da neymiş! Bize emrettiğin şeye secde eder miyiz hiç!" derler ve bu emir onların nefretini arttırır.
Edip Yüksel 60. Onlara, "Rahman'a secde edin," dendiği zaman, "Rahman da neymiş? Senin bize karşı savunduğun şeye mi secde edeceğiz?" derler. Ve bu, ancak onların nefretini arttırır.
Elmalılı Hamdi Yazır 60-Ama onlara "Rahma'na secde edin!" denildiği zaman, "Rahman da neymiş?" Bize emrediyorsun diye secde mi ederiz?" dediler; ve bu daha ziyade vahşetlerini artırdı.
Süleyman Ateş 60. Onlara: "Rahman'a secde edin!" dendiği zaman: "Rahman nedir? Senin bize emrettiğine secde eder miyiz hiç?" derler. Ve (bu söz), onların nefretini artırır.
Yaşar Nuri Öztürk 60 Onlara, "Rahman'a secde edin!" dendiğinde şöyle derler: "Rahman da neymiş? Senin emrettiğin şeye secde eder miyiz hiç?" Ve bu söz onların nefretini artırdı.


8- 27-NEML-25

25. Ella yescüdu lillahillezı yuhricül hab'e fis semavati vel erdı ve ya'lemü ma tuhfune ve ma tu'linun

Ali Bulaç 25- 'Ki onlar, göklerde ve yerde saklı olanı ortaya çıkaran ve sizin gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı bilen Allah'a secde etmesinler diye (yapmaktadırlar).'
Diyanet Vakfı 25. (Şeytan böyle yapmış ki) göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen Allah'a secde etmesinler.
Edip Yüksel 25. "Halbuki onlar, göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran ALLAH'a secde etmeliydiler. O, onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da bilir."
Elmalılı Hamdi Yazır 25-Göklerde ve yerde gizli olan herşeyi ortaya aran ve sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleribilen Allah'a secde etmesinler diye.
Süleyman Ateş 25. Göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran ve gizlediklerini ve açığa vurduklarını bilen Allah'a secde etmeleri gerekmez mi?
Yaşar Nuri Öztürk 25 "Göklerde ve yerdeki sırrı açığa çıkaran, onların gizlediklerini de açıkladıklarını da bilen Allah'a secde etmemek gayretindeler."

BURAYA DA DEVAMI OLAN 26.AYETİN EKLENMESİ GEREKİR. GERÇEKTEN BİR KUŞUN AĞZINDAN SÖYLETİLENİ İNSAN NEDEN SÖYLEMEZ ANLAYAMAM… KARAR SİZİN…
NEML -27-AYET-26-
26. Allahü la ilahe illa hüve rabbül arşil azıym


Ali Bulaç 26- 'O Allah, O'ndan başka ilah yoktur, büyük Arş'ın Rabbidir.'
Diyanet Vakfı 26. (Halbuki) büyük Arş'ın sahibi olan Allah'tan başka tanrı yoktur.
Edip Yüksel 26. ALLAH: O'ndan başka tanrı yoktur. O büyük yönetimin Rabbidir.
Elmalılı Hamdi Yazır 26-Allah O'ndan başka hiçbir tanrı yoktur. 0, yüce Arşın sahibidir.
Süleyman Ateş 26. Allah ki, O'ndan başka Tanrı yoktur, büyük Arş'ın sahibidir.
Yaşar Nuri Öztürk 26 "O Allah ki, tanrı yok kendinden başka, o büyük arşın rabbidir O."
________________________________________


9- 32-SECDE-15

15. İnnema yü'minü bi ayatinellezine iza zükkiru biha harru süccedev ve sebbehu bi hamdi rabbihim ve hüm la yestekbirun

Ali Bulaç 15- Bizim ayetlerimize, ancak kendilerine hatırlatıldığı zaman, hemen secdeye kapananlar, Rablerini hamd ile tesbih edenler ve büyüklük taslamayan (müstekbir olmayan)lar iman eder.
Diyanet Vakfı l5. Bizim âyetlerimize ancak o kimseler inanırlar ki, bunlarla kendilerine öğüt verildiğinde, büyüklük taslamadan secdeye kapanırlar ve Rablerini hamd ile tesbih ederler.
Edip Yüksel 15. Ayet ve mucizelerimize gerçekten inananlar, onları işittikleri zaman secdeye varırlar ve büyüklük taslamadan Rab'lerini yüceltirler.
Elmalılı Hamdi Yazır 15-Bizim ayetlerimize öyle kimseler iman ederler ki, onlarla kendilerine öğüt verildiği zaman secdelere kapanırlar ve Rablerine hamd ite tesbih ederler de büyüklük taslamazlar.
Süleyman Ateş 15. Bizim ayetlerimize o kimseler inanırlar ki onlar, kendilerine öğüt verildiği zaman derhal secdeye kapanırlar; Rablerini överek tesbih ederler, büyüklük taslamazlar.
Yaşar Nuri Öztürk 15 Bizim ayetlerimize o kimseler inanır ki, onlarla kendilerine öğüt verildiğinde, secdelere kapanırlar ve hiç böbürlenmeyerek Rablerine hamt ile tespih ederler.
________________________________________

10- 38-SAD-24

24. Kale le kad zalemeke bi süali na'cetike ila niacih ve inne kesıram minel huletai le yebğıy ba'duhüm ala ba'dın ilellezıne amenu ve amilüs salihati ve kalılüm ma hüm ve zanne davudü ennema fetennahü festağfera rabbehü ve harra rakiav ve enab

Ali Bulaç 24- (Davud) Dedi ki: 'Andolsun senin koyununu, kendi koyunlarına (katmak) istemekle sana zulmetmiştir. Doğrusu, (emek ve mali güçlerini) birleştirip katan (ortak)lardan çoğu, birbirlerine karşı tecavüz ederler; ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka. Onlar da ne kadar azdır.' Davud, gerçekten bizim onu imtihan ettiğimizi sandı, böylece Rabbinden bağışlanma diledi ve rüku ederek yere kapandı ve (bize gönülden) yönelip-döndü.
Diyanet Vakfı 24. Davud: Andolsun ki, senin koyununu kendi koyunlarına katmak istemekle sana haksızlıkta bulunmuştur. Doğrusu ortakçıların çoğu, birbirlerinin haklarına tecâvüz ederler. Yalnız iman edip de iyi işler yapanlar müstesna. Bunlar da ne kadar az! dedi. Davud, kendisini denediğimizi sandı ve Rabbinden mağfiret dileyerek eğilip secdeye kapandı, tevbe edip Allah'a yöneldi.
Edip Yüksel 24. Dedi ki, "Senin koyununu kendi koyunlarına katmayı istemekle sana haksızlık etmiştir. Doğrusu, ortakçıların çoğu bir birinin hakkına el uzatır. İnanıp erdemli davrananlar bunun dışındadır, onlar ise sayıca ne kadar azdır!" Davud, kendisini sınadığımızı sanarak bağışlanma diledi, eğildi ve tevbe etti.
Elmalılı Hamdi Yazır 24-(Davut) dedi ki: "Doğrusu senin bir koyununu kendi koyunlarına katmak istemesiyle sana zulmetmiştir. Gerçekten karışıkların (bir toplum içinde yaşayanların) çoğu biribirlerine haksızlık ediyorlar. Ancak iman edip de salih amel işleyenler başka. Ama onlar da pek az. Davut kendisini imtihan ettiğimizi sanmıştı. Hemen Rabbinden mağfiret diledi , rüku ederek yere kapandı , tevbe ederek (Allah'a) yöneldi.
Süleyman Ateş 24. (Davud) dedi ki: "And olsun (o) senin, koyununu kendi koyunlarına katmayı istemekle sana zulmetmiştir. Zaten (mallarını birbirine) karıştıran(ortak)ların çoğu birbirine zulmederler. Yalnız inanıp iyi işler yapanlar bunun dışındadır ki, onlar da ne kadar azdır!" Davud, (bu hükümle) kendisini denediğimizi (kendisine bir bela vereceğimizi) sandı da Rabbinden mağfiret diledi, eğilerek secdeye kapandı ve tevbe edip (bize) döndü.
Yaşar Nuri Öztürk 24 Davûd dedi ki: "Vallahi, senin bir tek koyununu kendi koyunlarına katmak istemekle sana zulmetmiş. Zaten ortaklardan birçoğu birbiri aleyhine haksızlık ve zulme sapar. İman edip hakka ve barışa yönelik işler yapanlar böyle değildir. Ama onlar da pek azdır." Davûd, kendisini imtihan ettiğimizi düşündü; hemen Rabbinden af diledi; rükû ederek yerlere eğildi ve Allah'a yöneldi.


11- 41-FUSSİLET-37

37. Ve min ayatihil leylü ven neharu veş şemsü vel kamer la tescüdu liş şemsi ve la lil kameri vescüdu lillahillezı halekahünne in küntüm iyyahü ta'büdun

Ali Bulaç 37- Gece, gündüz, güneş ve ay O'nun ayetlerindendir. Siz güneşe de, aya da secde etmeyin. Allah’a secde edin, ki bunları kendisi yaratmıştır. Eğer O'na ibadet edecekseniz.
Diyanet Vakfı 37. Gece ve gündüz, güneş ve ay O'nun âyetlerindendir. Eğer Allah'a ibadet etmek istiyorsanız, güneşe de aya da secde etmeyin. Onları yaratan Allah'a secde edin!
Edip Yüksel 37. Gece, gündüz, güneş ve ay O'nun ayetlerindendir. Güneşe ve ay'a secde etmeyin, onları yaratan ALLAH'a secde edin. O'na kulluk edecekseniz.
Elmalılı Hamdi Yazır 37-Gece ile gündüz ve güneş ile ay, O'nun (kudretinin) delillerindendir. Güneşe ve aya secde etmeyi de onları yaratan Allah'a secde edin, gerçekten O'na ibadet edecekseniz!
Süleyman Ateş 37. Gece, gündüz, güneş ve ay O'nun ayetlerindendir. Eğer Allah'a tapıyorsanız, güneşe ve aya secde etmeyin; onları yaratan Allah'a secde edin.
Yaşar Nuri Öztürk 37 Gece ve gündüz, Güneş ve Ay onun ayetlerindendir. Eğer sadece Allah'a kulluk/ibadet ediyorsanız, Güneş'e, Ay'a secde etmeyin; onları yaratan Allah'a secde edin!

12- 53-NECM-62

62. Fescudu lillahi va'budu

Ali Bulaç 62- Hemen, Allah'a secde edin ve (yalnızca O'na) kulluk edin.
Diyanet Vakfı 62. Haydi Allah'a secde edip O'na kulluk edin!
Edip Yüksel 62. Haydi ALLAH'a secde edin, kulluk edin.
Elmalılı Hamdi Yazır 62-Haydi secdeye kapanın ve kulluk edin!
Süleyman Ateş 62. Haydi Allah'a secde edin ve kulluk edin!
Yaşar Nuri Öztürk 62 Artık Allah için secdeye kapanın, ibadet edin/iş yapıp değer üretin!
________________________________________


13- 84-İNŞİKAK-21

21. Ve iza kurie 'aleyhimülkur'anu la yescudune

Ali Bulaç 21- Kendilerine Kur'an okunduğunda secde etmiyorlar.
Diyanet Vakfı 21. Onlar kendilerine Kur'an okununca secde de etmezler.
Edip Yüksel 21. Onlara Kuran okunduğunda neden kabul etmiyorlar?
Elmalılı Hamdi Yazır 21-Karşılarında Kur'an okunduğu zaman secde etmezler?
Süleyman Ateş 21. Kendilerine Kur'an okunduğu zaman secde etmiyorlar?
Yaşar Nuri Öztürk 21 Karşılarında Kur'an okunduğu zaman secde etmiyorlar.

14- 96-ALAK-19

19. Kella la tütı'hü vescüd vakterib

Ali Bulaç 19- Hayır; ona boyun eğme, (Rabbine) secde et ve yakınlaş.
Diyanet Vakfı 19.Hayır! Ona uyma! Allah'a secde et ve (yalnızca O'na) yaklaş!
Edip Yüksel 19. Asla, ona uyma; secde et ve yaklaş!
Elmalılı Hamdi Yazır 19-Hayır, sakın onu dinleme de, secde et ve yaklaş!
Süleyman Ateş 19. Hayır, ona boyun eğme; (Rabbine) secde et ve yaklaş!
Yaşar Nuri Öztürk 19 Sakın, sakın! Ona boyun eğme; secde et ve yaklaş!
________________________________________


NOT:
KURAN SECDEYE ÖNEM VERİR. İSLAMİYETE GÖRE İBADET KURALLARINI TESBİT EDENLER BU NEDENDEN TİLAVET SECDESİ GEREKTİĞİNİ VE BU 14 AYET OKUNDUĞUNDA YA DA DUYULDUĞUNDA SAYGI GEREĞİ AYRICA SECDE EDİLMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEMİŞLER, ÇOĞUNLUK DA BUNA UYMUŞ VE SÜRDÜREGELMİŞTİR. UYGULAMA DA ÇEŞİTLİLİK MEZHEPLERE GÖRE OLUŞMAKTA VE DEĞİŞMEKTEDİR.
ASLINDA İÇİNDE SECDE GEÇEN AYETLER DAHA FAZLADIR…KÜÇÜK BİR ARAŞTIRMA BUNDA DA BİRLİK OLMADIĞINI GÖSTERİR.ÖRNEĞİN DİYANET MEALİNDE ARARSANIZ 32,YAŞAR NURİ’DE 53,ELMALILI’DA 53,KURANDAKİ DİN SİTESİNDEKİ 6 DEĞİŞİK MEALDE 55 ÇIKAR…BU 14 TANE NASIL-NEDEN TESBİT EDİLMİŞ BELLİ DEĞİL…ASLINDA EĞER SALAT YAPIYORSANIZ-NAMAZ DEĞİL-KURAN İÇİNDEKİ HERHANGİ BİR AYET MUTLAKA OKUNUYOR…BU SIRA SECDE EDİYORSANIZ BU ŞEKİLDE SÖYLENEN SECDE ETME GÖREVİ DE YERİNE GETİRİLMİŞ OLUR…ANCAK BİLİNMELİ Kİ BAŞIN YERE KONMASI GEREKSE DE O KADAR ÖNEMLİ DEĞİLDİR…RUHUN(CAN DENİLEN) SECDE ETMİYORSA,-CESED-TAŞIYICININ- BAŞINI-ALNINI YERE KOYMASI NE İFADE EDER…??...
SONUÇTA BU DA İSLAMI ŞEKİLLE YÖNLENDİRENLERE UYMAKTAN BAŞKA BİR ANLAM TAŞIMAZ…
DÜŞÜNÜN… YUNUS 100 IŞIĞINDA… KARAR SİZİN...VESSELAM…

1 Yorum:

saat: 25 Mayıs 2011 18:13 , Anonymous hakikat dedi ki...

Secde hakkında ayetler, yıldızlar secde eder der yani secde Allah ın yarattığı düzene uymak diğer anlamdada dediğini yapmaktır.


Bu arada Allah ın ayetlerinde namaz kelimesi yoktur, salat vardır, Peygamber ölünce değiştirmişlerdir, namaz kelimesi nameste japoncadan ve namazkara hintçeden farsçaya geçmiştir. Ataist japonlardan ve hindulardan geçmiştir. Bir meditasyon çeşidinin ismi ve eğilmek gibi anlamlara gelir. Salat dua demektir, Ayetleri değiştirmişlerdir. Namazla dua aynı mı yani diyorlar Peygamberimiz su içmesi oturuşu nasıl farklıysa dua etmeside farklı olmuş olabilir, düzenin oluşması için herkes aynı şekilde ibadet etmiştir. Salat farzdır Allah ın emridir, ancak bu hareketler Allah ın emri değil sünnet olur ancak.

Allah ı anmakla salat(namaz) tabiki farklıdır Allah ı her türlü anabilirsin, inşallah derken, bir sure okurken, Allah büyük dersin ancak dua,salat,namaz ı farklı kılan, güçlü kılan tek şey vardır, o da bir yöne doğru dikkatini vererek Allah ı karşıda gibi düşünüp onun huzurundaymış gibi onu selamlamak, anmak, ondan geleni düşünmek.

 

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa