11 Ocak 2008

KURAN BANA DİYOR Kİ-37-NUR ÜSTÜNE NUR

24-NUR
10.
Ve lev la fadlüllahi aleyküm ve rahmetühu ve ennellahe tevvabün hakım


Ali Bulaç 10-
Eğer Allah'ın üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı ve Allah gerçekten tevbeleri kabul eden hüküm ve hikmet sahibi olmasaydı (ne yapardınız)?

Diyanet Vakfı 10.
Ya Allah'ın size bol lütfu ve merhameti bulunmasaydı ve Allah, tevbeleri kabul eden hüküm ve hikmet sahibi olmasaydı (haliniz nice olurdu)!

Edip Yüksel 10.
ALLAH size bağışı ve merhametiyle davranmasaydı, ALLAH Tevbeleri Kabul Eden ve Bilge olmasaydı..

Elmalılı Hamdi Yazır 10-
Ya üzerinizde Allah'ın bol nimeti ve rahmeti olmasaydı, bir de Allah tevbeyi çok kabul eden ve hikmet sahibi olmasaydı!..

Süleyman Ateş 10.
Ya Allah'ın size lutfu ve rahmeti olmasaydı ve Allah, tevbeleri çok kabul eden ve hikmet sahibi olmasaydı (ne yapardınız)?

Yaşar Nuri Öztürk 10
Allah'ın lütuf ve rahmeti üzerinizde olmasaydı neylerdiniz! Ve hiç kuşku yok, Allah Tevvâb'dır, Hakîm'dir.



20.
Ve lev la fadlüllühi aleyküm ve rahmetühu ve ennellahe raufür rahıym


Ali Bulaç 20-
Eğer Allah'ın üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı ve Allah gerçekten Rauf (şefkat eden ve) Rahim olmasaydı (ne yapardınız)?

Diyanet Vakfı 20.
Ya sizin üstünüze Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı, Allah çok şefkatli ve merhametli olmasaydı (haliniz nice olurdu)!

Edip Yüksel 20.
ALLAH'ın size bağış ve rahmeti olmasaydı, ALLAH En Şefkatli ve Rahim (En Merhametli) olmasaydı.
Elmalılı Hamdi Yazır 20-
Ya üzerinizde Allah'ın bol nimeti ve rahmeti olmasaydı; bir de Allah çok şefkatli ve merhametli olmasaydı!..

Süleyman Ateş 20.
Eğer size Allah'ın lutfu ve rahmeti olmasaydı ve Allah çok şefkatli ve merhametli olmasaydı (bu iftiranızdan dolayı büyük bir azaba uğrardınız)!

Yaşar Nuri Öztürk 20
Ya Allah'ın lütfu ve rahmeti üzerinizde olmasaydı! Allah Raûf'tur, Rahîm'dir.


35.
Allahü nurus semavati vel ard
meselü nurihı ke mişkatin fıha mısbah elmisbahu fı zücaceh ezzücacetü ke enneha kevkebün dürriyyüy yukadü min şeceratim mübaraketin zeytunetil la şerkıyyetiv ve la ğarbiyyetiy yekadü zeytüha yüdıy'ü ve lev lem temseshü nar
nurun ala nur
yehdillahü li nurihı mey yeşa' ve yadribüllahül emsale lin nas
vallahü bi külli şey'in alım

Diyanet Vakfı 35.
Allah, göklerin ve yerin nûrudur.
O'nun nûrunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir fanus içindedir; o fanus da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da, batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan, yani zeytinden (çıkan yağdan) tutuşturulur. Onun yağı, neredeyse, kendisine ateş değmese dahi ışık verir.
(Bu,) nûr üstüne nûrdur.
Allah dilediği kimseyi nûruna eriştirir. Allah insanlara (işte böyle) temsiller getirir.
Allah her şeyi bilir.

Edip Yüksel 35.
ALLAH göklerin ve yerin ışığıdır.
Işığının örneği şuna benzer: içinde lamba bulunan bir oyuk... Lamba bir cam kap içindedir. O cam kap ise, incimsi bir gezegen gibidir. Yakıtı, ne batıya ne de doğuya bağıntısı olmayan, zeytinyağı üreten bereketli birağaçtandır. Yağı, neredeyse ateş değmeden aydınlık verir.
Işık üzerine ışıktır.
ALLAH dileyeni/dilediğini ışığına ulaştırır. İşte ALLAH halka böyle örnekler verir.
ALLAH her şeyi bilir.

Elmalılı Hamdi Yazır 35-
Allah göklerin ve yerin nurudur.
O'nun nuru içinde bir kandil bulunan bir oyma hücre misalidir. Kandil, bir sırça içindedir. Bu sırça sanki inciden bir yıldızdır; ne doğuya, ne de batıya nisbet edilen mübarek bir zeytin ağacından tutuşturulur. Onun yağı hemen hemen ateş dokunmasa bile ışık verir;
nur üstüne nur!
Allah, dilediğini kendi nuruna yönettir ve insanlara birçok misaller verir.
Allah, herşeyi bilendir.

Süleyman Ateş 35.
Allah, göklerin ve yerin nurudur.
O'nun nuru, içinde lamba bulunan bir kandile benzer. Lamba cam içerisindedir. Cam, sanki inciden bir yıldız. Ne doğuya ve ne batıya mensub olmayan mübarek bir zeytin ağacı(nın yağı)ndan yakılır. (Öyle mübarek bir ağaç) Ki, neredeyse ateş değmese de yağı ışık verir.
Işığı parıl, parıldır.
Allah, dilediği kimseyi nuruna iletir. Allah insanlara misaller verir.
Allah her şeyi bilir.

Yaşar Nuri Öztürk 35
Allah, göklerin ve yerin Nur'udur.
Onun nurunun örneği, içinde çerağ bulunan bir kandile benzer. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça, inciden bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da nispeti olmayan bereketli bir zeytin ağacından yakılır. Bu ağacın yağı, neredeyse ateş dokunmasa bile ışık saçar.
Nur üzerine nurdur o.
Allah, dilediğini kendi nuruna kılavuzlar. Allah, insanlara örnekler verir.
Allah herşeyi bilmektedir.

36.
Fı büyutin ezinellahü en türfea ve yüzkera fıhesmühu yüsebbihu lehu fıha bil ğudüvvi vel asal

Ali Bulaç 36-
(Bu nur,) Allah'ın, onların yüceltilmesine ve isminin zikredilmesine izin verdiği evlerdedir; onların içinde sabah akşam O'nu tesbih ederler.

Diyanet Vakfı 36.
(Bu kandil) birtakım evlerdedir ki, Allah (o evlerin) yücelmesine ve içlerinde isminin anılmasına izin vermiştir. Orada sabah akşam O'nu (öyle kimseler) tesbih eder ki;

Edip Yüksel 36.
(Böyle bir ışık ve hidayet), içlerinde ismi anıldığı için ALLAH'ın onaylayıp yükselttiği evlerdedir. Orada, O'nu sabah akşam yücelten...

Elmalılı Hamdi Yazır 36-
O evlerdeki, Allah onların yüceltilmesine ve kendi adının içlerinde anılmasına izin vermiştir. Onlarda sabah ve akşam üstleri O'nu tesbih ederler.

Süleyman Ateş 36.
(Bu kandil) Allah'ın yükseltilmesine ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerdedir. Onların içinde sabah akşam O'nu tesbih eder(şanının yüceliğini anar)lar:

Yaşar Nuri Öztürk 36
Kandil, Allah'ın yükseltilmesine ve içinde adının anılmasına izin verdiği evlerdedir. Orada sabah-akşam O'nu tespih eder.



37. Ricalül la tülhıhim ticaratüv ve la bey'un an zikrillahi ve ikamis salat ve ıtaiz zekati yehafune yevmen tetekallebü fıhil kulubü vel ebsar
Ali Bulaç 37- (Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Allah'ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten 'tutkuya kaptırıp alıkoymaz'; onlar, kalplerin ve gözlerin inkılaba uğrayacağı (dehşetten allak bullak olacağı) günden korkarlar.
Diyanet Vakfı 37. Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.
Edip Yüksel 37. Kişiler vardır. Onları, ALLAH'ı anmaktan, namazı gözetmekten ve zekatı vermekten ne bir iş ne de bir ticaret alıkoymaz. Onlar, kalplerin ve gözlerin ters döneceği günden korkarlar.
Elmalılı Hamdi Yazır 37-Nice erler ki, ne ticaret, ne de alışveriş kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoymaz; onlar, kalplerin ve gözlerin kıvranacağı günden korkarlar.
Süleyman Ateş 37. Kendilerini ne ticaretin, ne de alışverişin Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan, zekat vermekten alıkoymadığı erkekler. (Onlar), yüreklerin ve gözlerin (dehşetten) ters döneceği günden korkarlar.
Yaşar Nuri Öztürk 37 Öyle erler vardır ki, bir ticaret de bir alış-veriş de onları Allah'ın zikrinden/Kur'an'ından, namazı/duayı yerine getirmekten, zekât vermekten alıkoyamaz. Onlar, kalplerle gözlerin döneceği/yer değiştireceği günden korkarlar.



38. Li yecziyehümüllahü ahsene ma amilu ve yezıdehüm min fadlih
vallahü yerzüku mey yeşaü bi ğayri hısab

Ali Bulaç 38- Çünkü Allah, yaptıklarının en güzeliyle karşılık verecek ve onlara kendi fazlından arttıracaktır.
Allah dilediğini hesapsız rızıklandırır.

Diyanet Vakfı 38. Çünkü (o günde) Allah, onları yaptıklarının en güzeli ile mükâfatlandıracak ve lütfundan onlara fazlasıyla verecektir.
Allah, dilediğini hesapsız rızıklandırır.

Edip Yüksel 38. ALLAH onların güzel işlerini kuşkusuz ödüllendirecek ve onlara lütfunu arttıracaktır.
ALLAH dilediğini hesapsız olarak rızıklandırır.

Elmalılı Hamdi Yazır 38-Çünkü Allah, kendilerini yaptıkları işlerin en güzeli ile mükafatlandıracak, onlara lütfundan daha fazlasını da bahşedecektir. Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.
Süleyman Ateş 38. Ki Allah onlara yaptıklarının en güzel karşılığını versin ve lutfundan onlara daha fazlasını da ihsan etsin.
Allah dilediğini hesapsız rızıklandırır.

Yaşar Nuri Öztürk 38 Ki Allah kendilerine, yapıp işlediklerinin en güzelini versin ve lütfundan onlara artışlar sağlasın.
Allah dilediğini hesapsızca rızıklandırır






42.
Ve lillahi mülküs semavati vel ard ve ilellahil mesıyr

Ali Bulaç 42-
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır ve dönüş yalnızca O'nadır.

Diyanet Vakfı 42.
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır; dönüş de ancak O'nadır.

Edip Yüksel 42.
Göklerin ve yerin yönetimi ALLAH'a aittir. Dönüş de ALLAH'adır

Elmalılı Hamdi Yazır 42-
Bütün o göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır; hem bütün gidiş O'nadır.

Süleyman Ateş 42.
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Dönüş de Allah'adır.

Yaşar Nuri Öztürk 42
Göklerin ve yerin mülkü/yönetimi Allah'ındır. Dönüş Allah'adır.
________________________________________

64. E la inne lillahi ma fis semavati vel ard kad ya'lemü ma entüm aleyh ve yevme yürceune ileyhi fe yünebbiühüm bi ma amilu
vallahü bi külli şey'in alım

Ali Bulaç 64- Dikkatli olun; göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ındır. O, üzerinde bulunduğunuz şeyi elbette bilir. Ve O'na döndürülecekleri gün, yaptıklarını kendilerine haber verecektir.
Allah her şeyi bilendir.

Diyanet Vakfı 64. Bilmiş olun ki, göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. O, sizin ne yolda olduğunuzu iyi bilir. İnsanlar O'nun huzuruna döndürüldükleri gün yapmış olduklarını onlara hemen bildirir.
Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.

Edip Yüksel 64. Göklerde ve yerde olanlar hep ALLAH'a aittir. İçinde bulunduğunuz her durumu bilir. Nitekim kendisine döndürülecekleri gün, yaptıkları her şeyi onlara bildirecektir.
ALLAH her şeyi bilendir.

Elmalılı Hamdi Yazır 64-Uyanın, göklerde ve yerde ne varsa hep Allah'ındır. O, sizin bulunduğunuz durumu mutlaka bilir. Hele O'na döndürülecekleri günde ne yaptıklarını kendilerine haber verecektir.
Allah herşeyi hakkıyla bilendir.

Süleyman Ateş 64. İyi bilinki göklerde ve yerde olanlar hep Allah'ındır. O, sizin ne iş üzerinde bulunduğunuzu, (ne yaptığınızı, içinizde nasıl bir niyet taşıdığınızı) bilir. O'na döndürülüp götürüldükleri gün, ne yaptıklarını onlara haber verir.
Allah, her şeyi bilendir.

Yaşar Nuri Öztürk 64 Gözünüzü açın! Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız Allah'ındır. O sizin ne hal üzere olduğunuzu bilir. Bir gün O'na döndürülecekler de O onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir.
Allah her şeyi iyice bilmektedir.



RABBENA AMENNA....SELAMÜN ALEL MÜRSELİYN V'ELHAMDÜLİLLAHİ RABB'İL ALEMİYN......

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa