ÇOCUKLARIMA NASİHAT-SÖYLEŞİ-15
SÖYLEŞİ -15-
(4/87) “Allahü la ilahe illa hu(ve) leyecmeanneküm ila yevmil kıyameti la reybe fiyh ve men asdekü minallahi hadiysa" (Allah’tan başka tapılacak ilah yoktur, kendimce belli olan kıyamet günü sizi toplayacağım,Allah’tan başka doğru sözlü kim olabilir) diyor.
Buradaki *hadiys" sözüne dikkat et. Doğru söz, gerçek demek. Şimdi peygamberimize atfen"hadis" adı altında toplanan sözleri incele. Kur'an Allah'tan başka doğru sözlü kim olabilir diyor. Bazıları doğru sözü, peygambere atfen ne hale getiriyor? Peygamberin sözü eğer Kur"an'da varsa, uyuyorsa elbet doğru sözdür. Pey¬gamber hiç Kur'an dışı bir söz söyler mi? Haşa,mümkün değil. Bunu kim söylerse O'na iftira 'etmiş ve zulum etmiş olur.Yerini hazırlasın. Sağlığında Kur'an dışı tek bir sözünü bile kayda geçirmeyen Allah'ın Resulu hatemennebiyy kendisindenmiş gibi bazı sözlerin ortalığa yayılacağını bilir gibi bunu yaptırmamış. Ortalıkla Kur'an ayeti yok, ama her önüne gelen neredeyle her konuda, şu hadis şöyle dedi, bu hadis böyle dedi diye konuşuyor.Bir de bunları sanki kendisi yanında imiş gibi anlatıyor. Bu ne hal Ya Rab... Peygamber bunlardan davacı olunca halleri ne olacak ? Ateş bize birkaç gün değer sonra geçer diye mi düşünüyorlar? Cahil ve zalim diye vasıflandırılan insan işte bu olsa gerek. Allah'a sığınırım. Cuma namazı kılıp, kıldırıp, hutbe okuyor ve okutuyorlar. Peygamberimizden bir hutbe örneği gösterseler ya. Gösteremezler. Çünkü O’nun hutbede okuduğu ancak ve ancak Kur'an idi. O da yerinde duruyor. Bugün ortalıkta hadis diye söylenen sözler, Kur'ana uyuyorsa, elbette söylemiş olabilir. O’nu da Kur'an'dan olduğu için aynen kabul ederiz. Yoksa, 0'nun her sözünü hadis olarak kabul edersek işte bugün, bizi düşürmek istedikleri tuzağa düşer ve yanlışa sürükleniriz.
İslam'ı yanlışa düşürmek isteyen, Hiristiyan, Yahudi ve içimizdeki menfaat düşkünlerinin tuzakları hep bu hadis uydurmaları ile süregelmiştir. Peygamber elbette konuşmuş ve Kur'an'ı da anlatmıştır. Ancak O'nun konuşması (haşa) hadis yaratmak için değildir ve kaydını da tutturmamıştır. Bu O'na iftira olur, O'nun ahlakı da, sözü de Kur'an ahlakı ve Kur'an sözüdür.
6/162)"ene evvelül müslimin"(ben müslimlerin ilkiyim) de ve Kur'an'a yapış. (7/170) "velleziyne yümessikune bilkitab ve ekimussalat inna la nudiyu ecrel müslihiyn" (kitaba sarılanlar ve salatı yerine getirenlerin ecrini Allah sayi etmez.)
(7/196) ”inne veliyyiyellahüllezİy nezzelelkitab ve hüve yetevessalihiyn" (kitaba sarılanlar Allah'ın dostları ve salih kullarıdır, ve Allah onlara yeterlidir)
Önüne gelenin hadis diye yazdıkları zaten hadis vasfını taşımaz ve sen onları kalb gözüyle anlarsın. Neden ayetten bahsetmiyor da hadislerden öne sürüyorlar? Çünkü uydurduk diyemiyor bir de utanmadan peygambere iftira ediyorlar. Söylemediği şeyi neden söyledi dersiniz? Her insanı ayrı şifre ile yaratan Allah bak ki Kur'an'ıyla insanlara nasıl doğrudan hitab edip ne yapması gerektiğini söylüyor. Anlamaya çalış ki resulüne "sana düşen sadece tebliğdir" diye kaç yerde uyarı¬da bulunuyor. Bak ki Kur'an "ene evvelül müslimin" dedirtip insanla nasıl konuşuyor. Sanki Kur'an Peygambere ne yapmasını. söylememiş de peygamber bunlardan mana çıkarıp açıklama yapmış Söyledikleri budur işte. Biz O'nun açıklamasından faydalanıyoruz diyorlar. De ki 'hayır' siz zannınıza uyuyorsunuz. Zannın çoğu da yalandır. Açık bir hüküm olan konu tartışılmaz.Tartışılıyorsa o zaman uygulaması mü'minin kendi ferasetine bırakılmıştır. Allah kullarına hiç zorluk istememiş¬tir. Ve islamiyet de öyle uygulaması ciltlerce kitaplarla açıklanıp uygulanacak zorlukta bir din değildir. (46/13) "innelleziyne kalu rabbünallahü sümmestekamu fela havfûn aleyhim ve la hüm yahzenun" (rabbim Allah'tır deyip de dosdoğru olanlara korku ve üzüntü yoktur) Bu din bu kadar kolay uygulaması da o kadar kolaydır. Ciltlerle kitap yazıp dini açıklıyorum zannedenler, kendilerine yazdıklarından soru sorulduğunda cevap veremeyecekler ve şaşıp kalacaklardır.
İşin başını sorarsan “bismillahirahmanirrahiym", sonu ise "elhamdülillahi rabbil alemin" dir. İkisi de Kur'an'dan başını ve sonunu belirleyen iki ayettir. Haz. Ali (K.V.) bir rivayet öyle söylüyor. Doğrusunu Allah bilir. Ali bunu hadis diye söylemiyor, ilmin kapısı olduğu için söylüyor. İlim arayan Peygambere ve onun için de Kur'an'a baş vursun. Başka söze gerek var mı? Kur'an'a uygun olan ve peygambere atfedilen her sözü elbette olduğu gibi kabul ederiz. Ancak bil ki aldanmayan sadece kalptir. Kalbin ısınmadığı, aklın kabul etmediği hiç bir şey doğru değildir. Ya yanlış tercüme edilmiş, ya yanlış anlatılmış, ya da yanlış aktarılmıştır, (13/28) "ela bizikrillahi tatmeinnulkukub" (kalbler zikir ile tatmin olur)
Kur'an'da cami sözü geçmez. Sadece (3/9) ayette "inneke camiunnasi" ayeti varki o da "sizi toplayacağız” anlamındadır. İbadet yeri olarak hep "mescid" kelimesi kullanılır. Ancak bu konulara giren yazarların çoğu mescid kelimesini kullanmaz..sanki inadına cami derler….. Bilinçli mi değil mi bilmem ama dikkatimi çekti. Kasıtları yoksa cahillikleri var demektir. (2/67) "eüzü billahi en eküne minelcahiliyin"(cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım.)
İspanyayı fetheden islam toplumu Tarık Bin Ziyad komutasında Cebeli Tarık Boğazını geçip, gemileri yaktılar ve kurdukları devlet 800 yıl hüküm sürdü. Ormanlı 600 yıl hüküm sürdü diye övünüyoruz. I.S. 600 lü yıllardan 1500 li yıllara kadar uzanan Endülüs Emevileri diye adlandırılan bu islam devletinden bakın bakalım bu güne kaç tane "cami" intikal etti? Hiç .Kaç cami yapmışlardı ? Elhamra sarayından başka bir anı bırakmadı ehl-i kitap denilen Hıristiyanlar. Ellerinden kurtulanlar Afrika, Anadolu,Orta Doğu bulabildikleri yerlere kaçtılar. Camilerin, havraların yerinde yeller esiyor. Camiler eğer" Allah'ın kutsal evi"yse nerelerdeler? Bulgaristan, Yunanistan, Macaristan. .Osmanlının çekildiği yerlerde kaç cami kaldı? Dört duvarı çevirip,vahiy gelmiş gibi burası Allah'ın kutsal evi"cami"dir dersen sonucuna da katlanırsın. Nereden çıktı önüne gelen yere "cami" yapmak? İşte sonun böyle olur. Mü'minin ibadet için kapalı bir mekana ihtiyacı yoktur. Kur'an onun için "mescid"der.Yani secde edilen yer. O da temiz olmak kaydıyla her yerdir.Yuh olsun sizlere Hz, İbrahim'in sözü ile... Fiyl süresi neyi anlatır? Habeş kralı Kabe'yi yok etmeye gelir. Peygamberin dedesi de gider koyunlarını kraldan ister. Kral "ben Kabe'yi yıkmaya geldim, sen koyunlarının peşine düsmüşsün, bu ne hal "diye sorunca,"ben sürünün sahibiyim, onun için istiyorum. Kabe'ye gelince O'nun sahibi var, O'nun işine karışmam "der. Sure, Ebabil kuşlarının attığı taşlarla, fil sürüsünün dağılıp, kralın mağlup olduğunu anlatmıyor mu? Demek ki Kabe'nin sahibi varmış. Allah’ın evi dediğiniz binlerce "cami" diye adlandırdığınız mekanlar demek ki kutsal mekan falan değilmiş. Allah evini yıktırır mı, ne kadar kıt düsünüyorsunuz? Kur'an'da üç tane mescid var. Mescidi haram (Kabe), Mescidi nebevi (takva mescidi) ve mescidi Aksa. Bir de yıkılacak mescid var, Fitne mescidi, mescidi dırar. (Tevbe suresi 107) iyi bil ki fitne için yapılmış mescid veya istersen cami de yani “mescidi dırar"lar bir gün yıkılmaya mahkumdur, İslam'ı saptırmak için onların kiliseleri var, havraları var bizim de camimiz, olsun diyenler ancak onlara benzemek isteyenlerdir.Allah şerlerinden muhafaza etsin. İslam dört duvar arasına sıkıştırılacak olsaydı, kilise de vardı, havra da, İslam gelmezdi, Bir de papaza, hahama benzer imam icat edip, camilerin anahtarlarını da bellerine bağladınız. Öyle oldu ki imam sanki her şeyi bilirmiş durumuna geldi. Ve sanki müm’in onun komutası olmazsa "secde" edemez hale getirildi. Cahiller ve kötü niyetliler bu işi sevdiler. Secde etmek için birisinin "Allahü ekber" demesi çoğunun kolayına gel¬di. Bu ne iştir ya Rab?.......
İnananın ibadethaneye ihtiyacı yok. İmamet de Resulullahla bitmiş. Velayet bitmiş. Saltanat başlamış. Siz de saltanatınızın devamı için islamiyeti kendi menfaatinize kullanır hale gelmişsiniz. Kasıt yoksa, cahillik var. Vay ki vay.Saltanat kavgası için O’nun cenazesini yattığı yerde bırakanlara saltanat mı kaldı? Bir de üstüne üstlük "peygamber şöyle dedi,böyle dedi"diye sanki o sözleri söylerken yanındalarmış gibi yayıla yayıla konuşmaları var ya, Eyvah ki eyvah., ,Olmazsa şu hoca efendi , bu hoca edendi şöyle dedi, böyle dedi" diye sözlerine güya kanıt uydurmalar A edepsiz adam ya da kişi her ne ise, Efendi bir tanedir ve O da Peygamber efendimizdir. Yeryüzünde ben-i ademden O’ndan başka efendi arayan aldanır, yanlıştadır, Sen daha bunu bile idrak edememişsin.Din alanında söz söylemek haddine mi düşmüş. Kendine gel ve biraz utan.O Kur'an O'nun kalbine indirildi.O’da bize onu tebliğ etti. Sen de O'nu kalbinde ara. Oku. Okudukça anlayacaksın. Ancak kalbine ve aklına danışarak oku,
Şahadet parmağının”namazdaki tehiyyatta”kaldırılıp kaldırılmayacağını tartışan Endülüs Emevilerinin alimleri sonunda tartışmayı kesecekleri yerde şahadet par¬mağının kesilmesine fetva çıkardılar, Cahilliğe bakın.. .Arkebüz tüfekleri icat edilince, onlar kurşun atarken, bizimkiler ok atmakla başa çıkılmayacağını anlayıp ,tüfek edindiler. Gelin bakın ki bu sefer de tetik çekecek parmakları kesik olduğu için zorlandılar. Allah’ın Kanununa karşı çıkmak neymiş anlaşıldı ama çok pahalıya mal oldu. Bak, bakalım onlardan bir nefes, ses duyabilecek misin ? îlmin ne olduğunu anlamayan ve anlamamakta direnenlerin, heveslerine uyanların, boş işler, kişisel çıkarlar peşinde koşanların zararları yalnız kendi¬lerine değil bütün topluma oluyor, Sele kapılmış bir sürü, saman çöpü gibi sürüklenir gider. Bizim kendini müslüman sanan, kendini Allah'ın kutsal evi diye "cami"ye kapatan insanlarımızın geleceği ne olabilir? Dört duvar arasının kutsal olduğu nereden çıkıyor.?
Ve sen kendini bu dört duvar arasına hapsediyor , bütün ibadetin sadece bu dört duvar arasında geçerli olacağını, hatta daha fazla sevap alınacağını zannedip “Evet” zannedip camiden eve evden camiye gidip cenneti bulacağını sanıyorsun. (Yine zan ediyorsun) Böylesine cahillikten ancak Allah’a sığınılır. Hayret ki hayret. Hala mı akıl etmiyor, düşünmüyorsun? Vay ki vay! (5/51) Ayete bir daha bak. Yahudi ve Nasranilere benzemeyin. (Dost edinmeyin) Kim onlara benzerse onlardandır. "Ve men yetevellehüm minküm feinnehu minhüm"
Cami eşittir,kilise, havra imam, karşılığı papaz, haham.Kilise ilahisi olur da bizim, olmaz mı ? Onların yortularına karşılık hangi kandil günü-gecesini sayayım.,? Rahibe kıyafetini taklit mi istiyorsun?. İşte sana türban, ve inancım için başımı örtüyorum diye safça aldatılıp, yanlış yola sürüklenen bir sürü insan-kadın. İnancı için gözyaşı döken bir sürü masum ve onları keyifle izleyen bir sürü islam düşmanı, İleri sürdükleri ayet, örtünün ziynetler üzerine salınmasını tavsiye ediyor. bağlanmasını değil,, Bir de saçının teli görünürse melekler gelmezmiş tezviratı…melekler dedikleriniz dişi mi-erkek mi..??? Nasıl da savlarını güçlendir¬menin yolunu buluyorlar.?..
Uydurma hadisler hemen imdatlarına yetişiyor,. Al sana işte rahibe kıyafeti, .Cami diye çevirdikleri dört du¬var arasındaki süslemeler acaba hangi hadise dayandırılacak diye me¬rak ediyorum.Ya "bu Kur'an dirilere inmiştir" diyen Yasin süresini bile bile ölülere okumaya devam eden ve ettirenler ve teşvik edenler, papazların,hahamların,ölü arkasından yaptıklarına benzemiyor mu ? Ölünün üçü , beşi ,kırkı diye okunan mevlütler cabası. .Diyecekler ki o mevlidlerde Kur'an okuyor, salavat getiriyoruz .Yanlışın neresini düzelteyim ?.,Ölü için Kur'an da okunmaz. Salavat da getirilmez. Nerden çıkıyor bu bidatlar, bu uydurmalar ?..Nereden çıkacak işte bir kısmı, maddi menfaat sağlama , bir kısmı da başka dinlerde olanları alıp on¬lara benzeme, ya da onlarda var bizde niye yok,bizde de olsun demele¬rinden kaynaklanıyor,Ama bunları yapan, sebep olanlar,devam ettirenler,onlara benzemenin sonunu hiç hesaba katmıyorlar,Vay ki vay,,.
Onların pazarı, cumartesi günleri var bizim de cumamız olsun.. O cuma suresi peygamberin konuşması sırasında kendisini terk edenlere inmiştir. Siz de terk ederseniz elbette haftada bir cuma deyin ve toplanın bakalım. Bir de imam bulursunuz kendinize ve kendinizi kandırırsınız. Kimin had¬dine düşmüş de peygamber yerine geçip oturacak ? Vay ki vay..,Cuma günü dünya dönüş hızını mı değiştirdi, yörünge mi değiştirdi? Yoksa başka yöne doğru mu dönmeye başladı ,yoksa olduğu yerde durmaya mı başladı ? Aynı şekilde hareketi sana sadece zamanın oluşmasında bir gösterge ise onu hareket ettiren ve her an gözeten Yaradan için bu gün dediğinin O'nun için ne önemi var ? Her an O'nu anmak için yeterlidir. Bir günün diğerinden farkı ancak senin için olabilir. Yaşıyor musun yoksa ölü mü? Yaşıyorsan, şükrünü yapmak için zaman araman mı gerekiyor ?Yoksa Hiristiyan, yahudi misali kendine gün mü beğeniyorsun ?Hadi oradan kıt düşünceli cahil ...Bir de kandil günleri icat ettiniz ki amman ki amman.. Hele bir de ramazan gelirse koş ki koş.. Allah aklına geldi..Fakir ak¬lına geldi. 'Çadırlar kur. yemekler dağıt. Fakir orucunu tutuyor ya.. iftarı mükemmel olsun..eyvah .. .zekatını da iyi hesap et, sakın eksik zekat verme.,senede bir de olsa….ama günde 5 vakit yatmayı kalkmayı unutma…. ey yolcu, ey ahiret yolcusu... Bu ne kıt düşünce ne ucuz, ne gereksiz uydurma anlayıştır.
BÜTÜN EVREN SEMAH DÖNER
Bütün evren semah döner
Aşkından güneşler yanar
Aslına ermektir hüner
Beş vakitle avunmayız
Canan bizim canımızdır
Teni bizim tenimizdir
Sevgi bizim dinimizdir
Başka dine inanmayız
Hüdaiyim Hüdamız var
Dost elinden bademiz var
Muhabbetten gıdamız var
Ölüm ölür biz ölmeyiz
Şu alemi irşad eden
Bu bir sevdadır sevdiğim
Gahide perişan eden
Bu bir dalgadır sevdiğim
Severim kaşı karayı
Etmem hile dubarayı
İstemem yüzü karayı
Beni aldatır sevdiğim
HASRET GÜLTEKİN SÖYLÜYOR
. Ramazan sana örnektir .Her gü¬nün ramazan gibi olmazsa, yani iyilik yapma yönünde, yani "ahsenü amela" yönünden sana ne faydası olacak. Allah sana her gün dünyayı döndürüyor, ölçüsü şaşmaz bir şekilde. Seni koruyor ve yaşatıyor. .Fakir,yeni mi aklına geldi? Diğer günler ne yapıyor bunlar komşun aksamları karnını doyuruyor mu? yoksa taş mı kaynatıyor? Üniversiteye giden garip talebe harcını yatırabildi mi? İyilik yapman, zekat vermen için bir yılın geçmesi mi lazım? Nerede yazıyor? Her salat kelimesinden sonra gelen zekat verin sözünü görmüyor musun? Salatı günde beşle sınırlayan kafa, nasıl da zekatı senede bire indiriyor,faiz-riba’yı da kar payına çeviriyor görüyor musun? Böyle işine geldiği gibi yorumlanan ve uygulanan dinden kime ne hayır gelir ?
Ciltlerle kitap yazın, tartışın, faydasız …. faydasız ilimden Allah'a sığınırım. Yazıklar olsun bunlara ki, Endülüs Emevilerinin akılsız, geri zekalı düşünürleri (alimleri demeye dilim varmıyor) yüzünden şahadet parmaklarını kesip, sonra da tüfeklerin tetiklerini çekemeyen orduları yok olunca, bunlar şehit oldu diye ağıt yakıp ağlaşmaları ve sonunda kendi mahvoluşlarının, içinde bulundukları insanların da yok olup acı çekmelerinin sebebini bile anlamadan ortalıktan kaybolmaları gibi siz de yok olma yolunda ilerleyin bakalım... "fesevfe yağlemun" (43/89) (elbette göreceksiniz)
Allah'ın selam rahmet ve bereketi sıratı mustakiym" üzerinde olanlara olsun,vesselam.
Devam edecek….
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa